Oldum olası hamilelik fikri korkutmuştur beni.Bebekleri sevmediğimden ya da çocuk istemediğimden değil elbette.Sadece yaşanan 9 aylık dönemin, kadının hayatında,ruhunda,bedeninde çok şeyi değiştirdiğini ve bunların eski haline dönmesinin bir hayli zaman aldığını bildiğim için.
Kendimi bildim bileli hafiften bir kilo problemim olmuştur zaten:) Lise yıllarım adeta kısa süreli rejimler uygulamakla ve sonuç alamamakla geçmiştir. Ehh okul hayatı bitip de masa başı işi yapmaya başlayınca, üstüne üstlük bir de evlenip kendi mutfağının sahibi olunca, öğrencilik yıllarındaki kiloların üstüne 7-8 kilo koymak işten bile değil.Benim de öyle oldu elbette:) Hal böyle olunca , hamilelikte çok kilo alıp da ya veremezsem diye korku sardı beni.Çevremde hamileliği boyunca aldığı kilolar ve vücudundaki ödem kaynaklı şişlikler yüzünden ciddi sıkıntılar yaşayan kişiler gördüm.Ya ben de öyle olursam, Allah'ım ofise nasıl giderim öyle diye düşünmekten kendimi alamaz olmuştum.
Çok şükür ki iyi başlamıştı hamileliğim.8. hafta ile 13. hafta arasındaki 5 haftalık süreçte biraz sıkıntı yaşamıştım.Klasik mide bulantıları,aşırı yorgunluk ve uyuma eğilimi,en zoru da delirtici seviyede kokuya hassasiyet.Ama hepsi 5 hafta kadar sürdü.13-14. haftada artık bunlardan eser yoktu.Hamileliğimin ilk 3 ayını bitirmiş olmama rağmen hiç kilo almamıştım.Bu benim gibi biri için gayet sevindiriciydi.
Karnım da hala belirginleşmemişti.Merakla karnımın büyümesini ve içimdeki ilk kıpırtıları hissetmeyi bekliyordum.
16. haftada doktor bebeğimizin erkek olduğunu söyledi.Ne yalan söyleyeyim, kızımın olmasını çok istediğim için, bu haber bende duvara çarpmış etkisi yapmıştı.Oysaki bebeğimi kucağıma aldığım gün, bu duygunun ne kadar yanlış olduğunu anlayacaktım.
4. ayımın içimde küçük pıtırtılar hissediyordum artık.Ama ilk hamileliğin verdiği acemilikle bunun bebeğin hareketleri mi yoksa karnımdaki gaz mı olduğunu kestiremiyordum.Haftalar ilerleyip bu pıtırtılar güçlendikçe, bunların içimde büyüttüğüm bebeğimin hareketleri olduğundan emin oldum.
21. haftada birden bire karnım belirginleşmeye ve ben de artık ufak ufak kilo almaya başladım.Hamileliğimin gidişinden bir hayli mutluydum.Kendimi çok güzel hissediyordum, hem de büyüyen karnıma rağmen. Eskilerden batıl inançlı bir takım insanlar hemen lafı yapıştırıyordu:
'Erkek doğuracağın nasıl da belli, bebek seni güzelleştirmiş.'
Haftalar haftaları kovalıyordu.Artık resmen kocaman bir karnım olmaya başlamıştı.İçimde her gün deliler gibi tepişen bir bebek vardı.Oğlum öylesine hareketliydi ki, gün içinde defalarca karnımın sağa sola yükselip alçaldığını görmek mümkündü.Bazen ayaklarını kaburgama öyle dayıyordu ki, adeta nefesimi kesiyordu.
Artık geceleri uyumak ,ayakkabılarımı bağlamak,ofiste merdiven çıkmak zor olmaya başlamıştı. Eskiye oranla daha çabuk yoruluyordum.Nefes nefese kalıyordum. Ehh ne de olsa artık bayağı ağırdım:)
Haftalar geçip de bebeğim içimde büyüdükçe , endişem artmaya başlamıştı.Hamile kişilerden daha önce duyup da güldüğüm şeyleri yapmaya başlamıştım.
Hamileliğimin ilk başlarında çok kötü grip olmuştum.Ateşim yükseliyordu ama ne ilaç almam ya da hamile olduğum için ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum.Bir gece artık çok kötü olunca , bir hastanenin acil kısmına gittik.Önümde sıra bekleyen hamile bir kadın vardı.Doktor geldi ve kadına şikayetini sordu.
Kadın çok endişeli bir biçimde ''bebek oynamıyor pek '' dedi.
O gün içimden hey Allah'ım yaa dedim, bebek az oynuyor diye acile mi gelinirmiş.Bu insanlar kafayı yemiş olsa gerek.Ama gün geldi, bütün gün bebeğim hareket etmedi diye kırk takla attım hareket ettirmek için.
Bir gece az kalsın doktora gidiyorduk.Allah'tan bebeğim sesimizi duydu da koyuverdi tepiği.
Demek ki neymiş , insan bazı şeyleri başına gelmeden anlayamıyormuş.Hele içinde bir canlı büyütmek, zor zanaatmış arkadaş:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder